Merhaba, ben Alper. Bir doğa ve çay severim. Bu ilk blog yazımda size Doğu Karadeniz’in gezilecek yerleri hakkında kendi bilgi ve tecrübelerimi aktarmak istiyorum.
Kaçkar sıradağları, Rize, Artvin ve Erzurum olmak üzere 3 ile sınırı olan en yüksek noktası, Kavrun dağı (3932 metre) olan masalsı bir coğrafyadır. İçerisinde endemik bitkiler, buzul gölleri, buzullar, anıt ve doğal yaşlı ormanlar gibi büyük çeşitliliğe sahip ekosistemiyle doğaseverler ve tüm dünya için keşfedilmesi ve korunması gereken bir cennettir.
Kaçkar Dağları aslında çok da bilinmeyen tarihi yönüyle de içerisinde bulunan ve tatlı su açısından en temiz kaynaklar olan yaklaşık 150 farklı buzul gölüyle, gezilecek kültürel yerleri, tırmanış ve yürüyüş rotaları ile bu yazıya sığmayacak kadar büyük bir zenginliğe sahip.
Bu yazıda sizlere Fırtına Vadisi’nde fiziksel olarak zorluk çıkarmayacak keyifli bir şekilde gezip keşfedebileceğiniz yerlerin önerisini yazmak istedim. O zaman hayde! Tarihi konaklardan, eski kalelere, anıt ormanlarından, yayla kültürünün hala devam ettiği Doğu Karadeniz’in yüksek platolarına kadar sürecek bir yolculuğa çıkarayım sizleri.
Çamlıhemşin Konakları
Çamlıhemşin’in yüksekteki köyleri daima bize kendini özletmiştir. Fırtına vadisinin unutulmaz zamanları vardır ve siz ne kadar uzak olsanız da kendini hep hatırlatır ve sizi bir şekilde oralara çağırır. Küşüve, Makrevis, Pogina, Konaklar, Mecmun gibi. Köylerde sık ağaçlıkların içinde bulunan büyülü ve kadim patikalar sizleri vadiyi seyredebileceğiniz güzel tepelere ve görkemli konaklara çıkarır. Bu konaklarda yaşamış büyüklerimden dinlediğim anılar ve hikayelerden öğrenmiş olduğum konağın salonuna “Hayat” dendiği bilgisi özellikle beni çok etkilemiştir. Çünkü bir evin salonu gerçekten de hayat değil midir? Misafirlerin ağırlandığı, yemeklerin yendiği, evdeki çocukların oyunlar oynadığı, aile üyelerinin beraber vakit geçirdiği, bayramlaşmaların yapıldığı yerdir evlerimizin salonları. Hayat konağın merkezinde ve konağın yamaca bakan tarafında, hayatın içinde ise ön tarafında sıra sıra pencereler ve arkasında sedir bulunur. Salonun sağında ve solunda odalar ve odaların içinde ise genellikle banyo ve şömine bulunur.
Harika doğası ve ormanlar içinde bulunan o meşhur konaklarıyla, sizlere kesinlikle bu yerleri görmenizi tavsiye ediyorum. Bu köylerde hala yaz-kış yaşayan insanlar var ve biz de eminiz ki siz değerli dostlarımız doğaya çöpünü değil sevgisini bırakacak ve gezdiği yerlerdeki insanlara her zaman saygılı davranacaktır Neredeyse her konağın ayrı ve uzun bir hikayesi var farklı bir yazımda anlatmak dileğiyle.
Şimşir Ormanları
1350 metre rakıma sahip Çat Köyü Kaçkar Sıradağlarının en bakir ve bozulmamış köylerinden biri. Çamlıhemşin’e bağlı olan Çat Köyüne şehir merkezinden yapılan 30-35 km’lik yolculukla ulaşmak mümkün. Yöre halkı Mayıs ve Ekim ayları arasında burada köylerinde, kışı ise 6 ay sahildeki evlerinde geçiriyor. Büyük bir seyir terasını andıran köyün meydanından Gito ve çok eski kadim bir yayla olan Karap Yaylası’nı, aynı zamanda Elevit tarafındaki Tatar Dağı’nı (3100mt), Kale tarafındaki Vaçakar Dağı’nı (3458mt) dağlarını seyretmek mümkün.
Kale Yaylası ve Çiçekli Yayla
Çamlıhemşin’e 40 km uzaklıkta bulunan Kale Yaylası aslında yayla olarak isimlendirilecek bir yer değil. Kale mevkii köy statüsünde olan muhtarlığı bulunun ve içinde mahalleleri olan çok az yayladan biridir. Yöre halkı son yüzyılda bu toprakları yayla olarak kullanmaya başladı. Öncesinde Kale halkı yaz kış burayı köy olarak kullanırdı. İçerisinde tarihi ipek yolu üzerinde bulunan karakol Kalei-Bala’yı da ziyaret ederek çok eski bir tarihe tanıklık etmeniz mümkün. Yaylanın ilk mahallesi olan Varoş mevkisinde haziran ayında endemik onlarca bitki de sizleri karşılayacaktır. Tarihe merakı olanlar için Ksenofon’un Onbinlerin Dönüşü adlı kitabında kısa da olsa bu kale ve yöreyle ilgili bilgiler bulmak mümkün.
Kaçkarların ana silsilelerinden sonra Kale Köyü sınırları içerisinde bulunun ve Verçenik silsilesine kadar uzanan Tatos Dağı da milli parkın önemli bölgelerindendir. 3645 metrelik zirvesine dağcılık faaliyetleriyle ulaşmak mümkün. Ayrıca etrafında bulunan toplam 8 buzul gölü de birbirinden güzel manzaralara sahiptir.
Verçenik Yaylası
Verçenik Yaylası Çamlıhemşin ilçe merkezine 60 km uzaklıkta bulunmaktadır. Erzurum sınırında bulunan bu yayla Çamlıhemşin’e bağlı olan en uzak yayla konumundadır. Yaylaya ulaşım ne kadar uzun ve zahmetli olsa da benim favori rotalarımdan biri olmuştur her zaman. Özellikle Çat mevkisinden sonra yarım kanyonu andıran kayalıklar, coşkuyla akan dereler, yaz başı görülebilen çığ parkurlarından kalma çürük karlar ve vadi boyunca uzanan farklı boyut ve tiplerdeki çam ağaçlarıyla büyülü rotalardan biridir.
Verçenik Yaylası 2618 metre rakımda konumlanmış olmakla beraber içerisende yaklaşık 30-40 hane bulundurur. Kaçkar’ın ana zirvesinden sonra en çok tırmanış faaliyeti yapılan 3711 metrelik Verçenik Dağı’nı da içerisinde bulundurur. Doğru bilinenin aksine Verçenik, Kaçkarların ana zirvesinden sonraki en yüksek tepe değildir. Kardovit, Sönmez Tepe, Geztepe gibi tepeler Verçenik’ten daha yüksektir. Bu dağ hakkında çoğu internet sitesinde ve kitaplarda yanlış olan bir bilgiyi de bu yazı vesilesiyle düzeltmek istedim. Kale Yaylası’nda olduğu gibi Verçenik’te de dağ yürüyüşleri gerçekleştirerek ulaşabileceğiniz birçok buzul gölü bulunmakta.
Tahpur Yaylası
Tahpur Yaylası Çamlıhemşin ilçe merkezine 61 km Çayeli ilçe merkezine ise 53 km uzaklıkta bulunmaktadır. Aynı zamanda yaylaya iki farklı şekilde ulaşım da mümkün. İlki Çamlıhemşin-Zilkale-Çat-Ortaklar (3 Pare Hemşin) ikinci güzergh ise Çayeli Kaptanpaşa-İncesu Baltaş güzergahı. Tahpur Yaylası 2995 metre yüksekliği ve 3000’i aşkın tepeleriyle Kaçkar Dağları’ndaki en yüksek yerleşim yeri unvanına da sahiptir. Hala otantik özelliklerini koruyan Tahpur Yaylasa olağanüstü güzellikte bir panoramik manzaraya sahiptir. Tıpkı Huser Yaylası’ndaki gibi burada da Kaçkar sıradağlarını net bir şekilde görmek mümkün.
Kuzeyinde Ambarlı Dağları’nın zirvesi (3327mt), Doğusunda Tatos Dağları grubu, Batısında Baltaş Geçidi, Güneyinde Verçenik ve Cimil dağlarını görüntülemek mümkün. Ayrıca sıkı bir yürüyüşle Balıklı Göller ve Ambarlı Yaylası’na ulaşılabiliyor.
Kaçkar Dağları’ndaki favori rotalarımdan bazılarını sizler için anlatmaya çalıştım. Umarım sizlerin de beğenip faydalanabileceğin bilgiler içeren ve severek okuyacağınız bir içerik olmuştur. Farklı yazılarda görüşmek üzere.